İçerisinde bulunduğumuz yüzyılda bir çok alanda değişikliklerin yer aldığı
gibi yönetim modellerinde ve anlayışlarında da değişimler gerçekleşmektedir.
Geleneksel olarak nitelendirdiğimiz yönetim model ve anlayışlarını benimsemeye
devam eden yöneticiler değişim ve dönüşüme eşlik etmediği ya da edemediği
takdirde kendilerini içerisinde bulunduğumuz hızlı tüketim çağının gerisinde
bulabiliyor.
Kimileri benimsedikleri veya alışkanlık
haline getirdikleri bu geleneksel yönetim anlayışlarının farkındalığını bile
yaşayamazken, kimileri ise geleneksel yönetim anlayışlarını değişim sürecine
girmesi gerektiğinin farkında olup, yeni nesil yönetim şekillerini öğrenme ve
uygulama yollarının arayışı yolculuğuna kendilerini dahil ediyorlar.
Geçmiş dönemlerde geleneksel organizasyonlar
ve yöneticiler için ‘’tek tip’’ yönetim modeli iş ve ekip süreçlerini
iyileştirerek başarıya ulaşabilmeleri için yeterli olabiliyordu. Günümüzde bu
yaklaşım bir noktaya ulaşmasına imkan sunmamaktadır. Yalnızca yönetici vasfına
sahip olmak organizasyonu da yöneticiyi de sekteye uğratabilmektedir.
Dolayısıyla, 21. Yüzyıl yöneticilerinin yöneticilik vasıflarına işlevsel yeni
bakış açıları eklenmesi zorunluluk haline gelmiştir.
Bu konuda en sık karşımıza çıkan konulardan
birisi de; ekipleri yönetirken kullanılan yöneticilik biçimleridir. Bu
biçimlere ilişkin birbirini takip eden 2 yönetici rolünü ele alacak olursak;
1) Kolaylaştıran Yönetici: Birden çok ekip ve
grup ile birlikte çalışır. Yönettiği ekip üyelerine ve topluluklara iş ve
gelişim süreçlerinde ışık tutmak için onlara ortam hazırlar. Küçük dokunuşlar
ile ekibin iş süreçlerini iyileştirir.
2) Koçluk Yapan Yönetici: Daha küçük ekipler
için özelleştirilmiş bir yönetim tarzıdır. Koçluk yapan yönetici ekip
üyelerinin iş ve gelişim süreçleriyle daha yakından ilgilenir. Kendi iş yapış
modeli ile örnek davranışlar sergilerken, ayrıca da koçluk yaptığı kişileri
soruları ile yönlendirerek iş süreçleri için kendi çalışma ve yönetim tarzını
keşfetmelerini sağlar.
Geleneksel yönetim anlayışımızı nasıl yeni nesil yöneticilik becerilerine dönüştürebiliriz konusuna gelecek olursak, şu anda iş dünyasında ve yaşamın akışında köklü değişikliklere giden kişiler ve kuruluşlar mevcudiyetini sürdürüyor. Fakat köklü değişikliklerden önce büyük hedefe küçük adımlarla ilerlemek sürdürülebilirlik ile başarıyı getirecektir. Bu noktada ‘’Kaizen felsefesini’’ yöntem olarak kullanabiliriz. Japonca’da ‘’Kai’’ kelimesi değişim anlamını ifade ederken ‘’Zen’’ ise iyileştirme olarak ifade edilmektedir. Kaizen felsefesi kişinin yaşantısının her bölümünde bir önceki versiyonun daha iyi bir modeli için adım adım ve süreç odaklı bir biçim oluşturmamızı sağlar. Bu yöntem ile yönetim anlayışımızı ve metotlarımızı yeni nesil yöneticiliğe dönüştürme modelini şu şekilde gerçekleştirebiliriz;
Yeni nesil yöneticilik yetkinlikleri ile ilişkili öğrenme ve uygulama yolculuğunda iseniz, farkındalık kazanma isteği içerisinde iseniz, farkındalık kazanmasını ve bu yolculuğa eşlik etmesinin faydalı olacağını düşündüğünüz kişilerle birlikte sizi www.worldclassmanager.com.tr inceleyerek birinci sınıf yönetici olma yolculuğuna davet ederiz.
Yorumlar
Yorum Gönder